Hakkari Neden Soğuktur ?

Nasit

Global Mod
Global Mod
Hakkari Neden Soğuktur? Coğrafyadan Kalbe Uzanan Bir Hikâye

Soğuk bir sabah düşünün. Hakkari’nin yüksek dağ köylerinden birinde, nefesinizin buharla karışıp gökyüzüne karıştığı o anı… Kahve fincanınızdan yükselen duman, penceredeki buz desenleriyle yarışıyor. “Yahu bu memleket neden bu kadar soğuk?” diye soruyorsunuz belki de. İşte tam bu sorudan yola çıkarak, hem bilimin hem de insanların hikâyelerinin kesiştiği bir yolculuğa çıkalım.

---

Coğrafyanın Sert Gerçeği: Rakımın Kaderi

Hakkari, Türkiye’nin en yüksek illerinden biri. Ortalama rakımı 1.700 metreyi aşıyor, bazı köyler 2.500 metreyi buluyor. Bilimsel olarak her 200 metrede sıcaklık yaklaşık 1 derece düşer. Yani deniz seviyesinde 15 derece olan bir hava, Hakkari’nin zirvelerinde 0 dereceye yaklaşır.

Bu yüzden Hakkari’nin soğuğu sadece “hava durumu” değildir; toprağın, dağın, vadinin, hatta rüzgârın karakteridir. Rüzgâr burada başka eser, kar başka yağar. 6 ay kar altında kalmak, Hakkarililer için sıradan bir durumdur. Meteoroloji verilerine göre Hakkari’de yıllık ortalama sıcaklık 9°C civarındadır — Türkiye ortalamasının neredeyse yarısı.

---

Dağların Kuşattığı Şehir: Isının Tutsaklığı

Hakkari’yi bir haritada inceleyin: çevresi tamamen dağlarla çevrilidir. Zap Vadisi boyunca yükselen dağlar, adeta bir duvar gibi şehri çevreler. Bu “coğrafi kapanma”, hava akımlarının serbest dolaşmasını engeller. Geceleri soğuyan hava vadilerde sıkışır, sıcaklık daha da düşer.

Bu olguya “sıcaklık inversiyonu” denir. Yani, normalde yükseklere çıktıkça soğuması gereken hava, burada aşağıda daha soğuktur. Hakkari’de kış gecelerinde -20°C’ye kadar inen sıcaklıkların temel nedeni de budur. Yani soğuk, sadece gökyüzünden gelmez; bazen dağlar arasında hapsolur.

---

İnsan Hikâyeleri: Soğukla Yaşamak Bir Sanattır

Bir Hakkarili kadın anlatıyor:

> “Kış gelince sobayı yakmak sabahın duasıdır. Karın altında yürürken ayağının altında çıkan ‘kırt’ sesi, çocukluğumun melodisidir.”

Hakkari’de soğuk, zorluk değil; yaşamın ritmidir. İnsanlar soba yakmayı, kar temizlemeyi, yollar kapanınca imeceyle yardım etmeyi çocuk yaşta öğrenir. Bir mahallede birinin sobası sönse, diğeri hemen kömür getirir.

Kadınlar bu zorlu iklimde evlerini sıcak bir sığınağa dönüştürür. Pratik zekâlarıyla eski battaniyeleri pencere izolasyonuna çevirir, tandırın yanında çocuklarına masallar anlatırlar. Erkekler ise yolları açar, yakacak taşır, “kışla mücadele”yi toplumsal bir görev gibi görür.

Soğuk, burada bireysel değil; kolektif bir deneyimdir.

---

Bilimsel Verilerle Hakkari’nin İklimi

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre:

- Yıllık ortalama sıcaklık: 8.9°C

- Ocak ayı ortalaması: -4.2°C

- Yıllık kar yağışlı gün sayısı: 45

- Yıllık kar kalma süresi: Ortalama 120 gün

- Yıllık yağış miktarı: Yaklaşık 900 mm

Bu değerler, Hakkari’yi Türkiye’nin en soğuk ve en uzun kış yaşayan illerinden biri yapıyor. Kar burada sadece mevsim değil, kültürdür. Çocuklar karla doğar, gençler karla âşık olur, yaşlılar karla hatıra anlatır.

---

Kadın ve Erkek Bakış Açılarıyla Hakkari’nin Soğuğu

Erkekler için soğuk, genellikle bir görevdir. “Yolları açmak lazım, hayvanları dışarı çıkarmak lazım, arabayı çalıştırmak lazım.” Soğuk, mücadele edilmesi gereken bir şeydir. Pratik ve sonuç odaklı bir tavırla yaklaşırlar. Onlara göre soğuk, “çözülmesi gereken bir problem”dir.

Kadınlar içinse soğuk, duygusal bir bağ kurulan, evin merkezinde dönüştürülen bir varlıktır. Soğuğa rağmen sıcak çorba, yanan soba, örgü battaniye… Onlar için soğukla savaş değil, onunla yaşamayı öğrenmek vardır. Soğuğu yumuşatmak, onu aile sıcaklığına dönüştürmek kadınların sessiz sanatıdır.

Bu iki bakış birleştiğinde Hakkari’nin gerçek ruhu ortaya çıkar: dayanıklılık ve bağlılık.

---

Ekonomik ve Sosyal Etkiler

Soğuk sadece doğayı değil, ekonomiyi de şekillendirir. Ulaşım sık sık aksar, tarım mevsimi kısadır. Bu yüzden Hakkarililer geçimlerini hayvancılıkla, el emeğiyle, sınır ticaretiyle sağlar.

Ancak zorluk, aynı zamanda dayanışmayı getirir. Kışın köyde elektrik kesildiğinde, bir evin jeneratörü tüm mahalleyi aydınlatabilir. Gençler sosyal medyada kar altında çekilmiş videolarla hem mizah hem kültür üretir. Soğuk, bir şekilde yaratıcı enerjiyi de besler.

---

Birlikte Isınmak: Soğuğun Öğrettiği Dayanışma

Hakkari’nin soğuğu, insanları birbirine yaklaştırır. Kış gecelerinde herkesin evi küçük bir hikâye alanıdır. Sobanın etrafında oturulup çay içilir, dışarıdaki karın sesi dinlenir. Şehirdeki “soğuk” aslında insanların kalbindeki sıcaklığı daha görünür kılar.

Bir yaşlı amca şöyle der:

> “Soğuğun kıymetini bilmeyen, sıcak sobanın da değerini bilmez evlat.”

Belki de Hakkari’nin soğukluğu, insanın dayanma gücünü, bir arada olmanın sıcaklığını hatırlattığı içindir bu kadar derin hissedilmesi.

---

Söz Sizde Forumdaşlar!

Sizce Hakkari’nin bu dondurucu ama büyüleyici soğuğu, insanların karakterini nasıl şekillendiriyor?

Kadınların duygusal yaklaşımı mı, erkeklerin pratik tutumu mu soğukla baş etmede daha etkili?

Kışın uzun sürdüğü bir şehirde yaşamak sizce insanları daha mı sabırlı, daha mı dayanıklı kılar?

Yorumlarda buluşalım — çünkü belki de en güzel ısınma şekli, birbirimizin hikâyelerinde saklıdır.